Yazdığı müziklerle Türk müziğine istikamet veren Fikret Şeneş, 16 Şubat 2015’de 94 yaşındayken hayatını kaybetti. Süperstar Ajda Pekkan, Şeneş’i toplumsal medya hesabında yaptığı paylaşımla andı.
Pekkan, Fikret Şeneş ile fotoğrafını “Dillerde pelesenk olmuş müziklerinle hislerde ve gönüllerde ebediyen yaşayacaksın. Ortamızdan ayrılışının 11’inci yılında değerli canım Fikret Şeneş’imi çok derin bir hasret, hürmet ve rahmetle anıyorum” notuyla paylaştı.
FİKRET ŞENEŞ KİMDİR?
Yazdığı müziklerle Türk müziğine istikamet veren Fikret Şeneş, 16 Şubat 2015’de hayatını yitirdi. Ortadan uzun yıllar geçmesine karşın hala lisanlarda ve jenerasyondan nesle aktarılan unutulmaz müziklerin sahibi Fikret Şeneş, sanat hayatı boyunca 300’e yakın eser kaleme aldı.
AJDA PEKKAN İÇİN UNUTULMAZ MÜZİKLER YAZDI
Şeneş, Ajda Pekkan için 1970’li yıllarda Cacho Valdez, Tony Hatch ve Giovanni Ferrio’nun bestelediği müziklerin üzerine Sensiz Yıllarda, Kimler Geldi Kimler Geçti ve Palavra müziklerinin yanı sıra Haykıracak Nefesim, Tekrar Başlasın ve Güzel Gör Sen üzere Türkçe kelamlı eserler yazdı.
Pekkan, bir röportajında Şeneş hakkında, “Fikret Şeneş benim hayatta en bedel verdiğim şahıslardan birisiydi. Onun en hoş müziklerini ben okudum ve benim sesimden ölümsüz oldular. Onu her vakit yüreğimde taşıyacağım” demişti.
Şeneş de Pekkan için şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
“Ajda Pekkan sahneler için yaratılmış. Sahiden sahneleri dolduran, yegane Batı şarkıcımızdır benim için. Bunun yanı sıra dinleyicisine en çok hürmeti olan, en kusursuz halde görünmek isteyen bir sanatçıdır. Öylesine saygılıdır ki saçının bir teli kıvrılsa yahut elbisenin bir tarafı ütüsüz olsa asla sahneye çıkmaz, müzik söylemez. Kendine de daima söylediğim üzere benim müziklerimin en âlâ vitrinidir. Zira o müziklerimi alıp kendi mükemmeliyetçi kişiliği ile birleştirdiği vakit çok doğal o müzik nazar-ı dikkati cezbeder, herkes tarafından tutulur ve sevilir. Lakin bir oburu tarafından da söylense tahminen birebir alakayı görebilir de görmeyebilir de. Şarkıcın imgesi de çok önemli. Yoksa önünüze her gelen sesi hoş birileri de müzikçi olabilirdi.”
