Yenidoğan bebekleri kendilerinin mutabakatlı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kar sağlayan ve bebeklerin vefatlarına neden olmakla suçlanana yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyesi 46 sanığın yargılandığı davanın üçüncü durumasına bugün devam ediliyor.
Duruşma öncesi mahkeme salonu karıştı, sanık avukatı ile bir jandarma vazifelisi ortasında tartışma çıktı. Öteki avukatların da tartışmaya katılmasıyla tartışma büyüdü. Mahkeme başkanı avukatları uyardı.
Dün gerçekleşen duruşmada para uğruna bebeklerin vefatıyla suçlanan çeteyle ilgili şahitler söz verdi. Bugünkü duruşmada sanıklar ile avukatlarının beyanları alınıyor.
Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, savunmasında “Ben Fırat Sarı’yla hengame etmişim. Muahedeyi Müzeyyen Yurtoğlu yapmış. Ben muahedeyi bozmaya çalışıyorum, ilaçları fatura etmesin diye uğraşıyorum, Müzeyyen Hanım, Fırat Sarı’yla devam etmek istiyor. Ancak ben tutukluyum. Ben buna itiraz ediyorum. Güney Hastanesi özelinde bir dolandırıcılık varsa burada sorumlu hastane sahibi Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu’dur. Milyonlarla oynayan o. Tazminatımızı bile vermiyor. Ben tahliyemi talep ediyorum.” dedi.
“ABİ ÖLMEYİ DÜŞÜNÜYORUM”
Dirik’in sözünün akabinde Dr. Mehmet Gürül’ün ifadesine geçildi.
Cezaevinde ömrüne son veren, davanın sanıklarından İlker Gönen’in vefatından keder duyduğunu söyleyen Gürül, “Şöyle bir vicdan azabım var. 29 Temmuz’da gözaltına alındığında ‘Abi ölmeyi düşünüyorum’ demişti. Ben polise söyledim; ‘Kolpa yapıyodur’ dedi, yapmıyormuş.” sözlerini kullandı. Gürül vefattan medyayı sorumlu tuttu.
Gürül şöyle devam etti:
“Kendi ağır bakımlarıma kendim bakıyorum ben. Benim ağır bakımlarımı ben yönetiyorum. Ben karşınızda malpraktisle bulunmuyorum.
Ya beni bu davadan ayırın ya da bu çocuk tabipleriyle beni bir tutmayın. Bebek yatmış tabibin haberi yok, bende bu türlü bir şey olmaz. Benim e-imzamı ben kullanırım, o kullandı bu kullandı olmaz.”
Sanık sözleri sona erdi, sanık avukatlarının talepleri dinlenecek.
3 YIL MESLEKTEN MEN CEZASI
Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu’nun aldığı kararla Yenidoğan davasında yargılanan hekimler 3 yıl meslekten men edildi. Ceza en üst sondan verildi.
DÜNKÜ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
Son duruşmanın akabinde, iddianamede Fırat Sarı ile birlikte çete yöneticisi olmakla suçlanan sanıklardan doktor İlker Gönen intihar etmişti.
Duruşma başlarken Gönen’in avukatı Aydın Mantar bundan sonra Fırat Sarı’nın avukatlığını üstleneceğini söyledi. Yargısız infaz yapıldığını öne sürdü, sanıkların can güvenliği olmadığı teziyle duruşmaların kapalı yapılmasını talep etti.
Sonrasında ise şahitler dinlendi. Hemşire Şenay Çalıkoğlu Opera bebeğin vefatıyla ilgili soruları yanıtladı. Çalıkoğlu, bebek hastaneye getirildiğinde, süreçlerle sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın ilgilendiğini, doktor Şeyhmus Çelik’in herhangi bir müdahalesini görmediğini anlattı.
Doktorların hemşirelere vermesi gereken tıbbi yönergeleri de yeniden hemşire Doğukan Taşçı’nın verdiğini öne sürdü. Anlatılanlar tıbbı yönergelerin ve resmi 112 protokol numaralarının dikkate alınmadığını gösterdi.
Kaya bebeğin vefatıyla ilgili de acil tıp teknikeri, kapatılan Güney Hastanesi gece amiri Furkan Çalışkan’ın bilgisine başvuruldu. Çalışkan, Kaya bebeği davanın sanıkları ortasında olan ambulans sürücüsü Gıyasettin Mert Özdemir’in haber vermesi üzerine kendisinin hastaneye götürdüğünü söyledi.
FIRAT SARI’YI SUÇLADILAR
Tanık beyanları ile savcının mütalaasına ait diyecekleri sorulan tutuklu sanık Fırat Sarı, meslektaşları olan İlker Gönen’i kaybettiklerini belirterek, “Türkiye’nin en güzel çocuk doktorunu kaybettik. İlker 3 çocuk babası hiç bu türlü bir şey yapacağını düşünmezdik.” dedi.
Tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı da sanık Fırat Sarı’nın İlker Gönen hakkında konuşmasını hakikat bulmadığını, Sarı’nın aylarca Gönen’i tutuklatmaya çalıştığını ve her şeyi inkar ettiğini söyledi.
Tutuklu sanık Hasan Basri Gök ise Fırat Sarı’nın yalnızca tiyatro yaptığını, devletten ilaç çaldığını ve epikrizlerde yolsuzluk yaptığını öne sürdü.
BEBEK ÇETESİNDE KİM KİMDİR, EN SON NE BİLİYORUZ? 10 SORUDA BEBEK ÇETESİ / HABER
DAVADA KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR
İddianamede, kuşkulu Fırat Sarı’nın 10 kere taammüden öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, hata işlemek emeliyle örgüt kurma ve 11 sefer uygulanmak üzere resmi evrakta sahtecilik hatalarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpus cezası istniyor.
Gıyasettin Mert Özdemir’in ise taammüden öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, ferdî dataların hukuka muhalif ele geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık, kabahat işlemek emeliyle örgüt kurma ve resmi evrakta sahtecilik hatalarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar mahpus cezası talep edildi.
Diğer şüpheliler hakkında da emsal kabahatlerden mahpus cezaları öngörülen iddianamede, ayrıyeten, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine dolandırıcılık cürmü işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, hukukî bireylere mahsus güvenlik önlemi uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
ÖRGÜTÜN İKİ NUMARALI İSMİ İLKER GÖNEN CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ / HABER
