Yenidoğan bebekleri kendilerinin mutabakatlı oldukları hastanelere sevk ederek haksız çıkar sağlayan ve bebeklerin vefatlarına neden olmakla suçlanana yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyesi 46 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasına bugün saat 10.00’da devam edilmesi bekleniyor.
Hava muhalefeti nedeniyle dün duruşma erken bitirilirken, bugün de hava kurallarının müsaade vermemesi halinde duruşmanın ileri bir tarihe ertelenebilir.
3 YIL MESLEKTEN MEN CEZASI
Sağlık Meslekleri Kurulu, olayla ilgili geçen yıl ekim ayında yaptığı toplantıda, hakkında soruşturma yürütülen sıhhat çalışanının durumunu görüştü.
Kurul, bu işçiden 34’üne 663 sayılı Kanun Kararında Kararname’nin 23. unsurunun 7. fıkrasının (ç) bendi kapsamında uygulanan en üst ceza olan 3 yıl men cezası verilmesini kararlaştırdı.
Kararın bu işçi hakkında verilen birinci men kararı olduğu, adil yargılama ve öteki idari süreçler sonrasında mesleği bundan sonra icra edemeyeceklerinin öngörüldüğü belirtildi.
DÜNKÜ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, savunmasında “Ben Fırat Sarı’yla hengame etmişim. Muahedeyi Müzeyyen Yurtoğlu yapmış. Ben muahedeyi bozmaya çalışıyorum, ilaçları fatura etmesin diye uğraşıyorum, Müzeyyen Hanım, Fırat Sarı’yla devam etmek istiyor. Fakat ben tutukluyum. Ben buna itiraz ediyorum. Güney Hastanesi özelinde bir dolandırıcılık varsa burada sorumlu hastane sahibi Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu’dur. Milyonlarla oynayan o. Tazminatımızı bile vermiyor. Ben tahliyemi talep ediyorum.” dedi.
Dirik’in sözünün akabinde Dr. Mehmet Gürül’ün ifadesine geçildi.
Cezaevinde hayatına son veren, davanın sanıklarından İlker Gönen’in vefatından keder duyduğunu söyleyen Gürül, “Şöyle bir vicdan azabım var. 29 Temmuz’da gözaltına alındığında ‘Abi ölmeyi düşünüyorum’ demişti. Ben polise söyledim; ‘Kolpa yapıyodur’ dedi, yapmıyormuş.” tabirlerini kullandı. Gürül mevtten medyayı sorumlu tuttu.
Gürül şöyle devam etti:
“Ya beni bu davadan ayırın ya da bu çocuk tabipleriyle beni bir tutmayın. Bebek yatmış hekimin haberi yok, bende bu türlü bir şey olmaz. Benim e-imzamı ben kullanırım, o kullandı bu kullandı olmaz.”
BEBEK ÇETESİNDE KİM KİMDİR, EN SON NE BİLİYORUZ? 10 SORUDA BEBEK ÇETESİ / HABER
FIRAT SARI’YI SUÇLADILAR
Tanık beyanları ile savcının mütalaasına ait diyecekleri sorulan tutuklu sanık Fırat Sarı, meslektaşları olan İlker Gönen’i kaybettiklerini belirterek, “Türkiye’nin en yeterli çocuk doktorunu kaybettik. İlker 3 çocuk babası hiç bu türlü bir şey yapacağını düşünmezdik.” dedi.
Tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı da sanık Fırat Sarı’nın İlker Gönen hakkında konuşmasını yanlışsız bulmadığını, Sarı’nın aylarca Gönen’i tutuklatmaya çalıştığını ve her şeyi inkar ettiğini söyledi.
Tutuklu sanık Hasan Basri Gök ise Fırat Sarı’nın yalnızca tiyatro yaptığını, devletten ilaç çaldığını ve epikrizlerde yolsuzluk yaptığını öne sürdü.
DAVADA KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR
İddianamede, kuşkulu Fırat Sarı’nın 10 kere taammüden öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, kabahat işlemek emeliyle örgüt kurma ve 11 defa uygulanmak üzere resmi evrakta sahtecilik hatalarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpus cezası istniyor.
Gıyasettin Mert Özdemir’in ise taammüden öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, şahsî dataların hukuka alışılmamış ele geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık, kabahat işlemek emeliyle örgüt kurma ve resmi dokümanda sahtecilik cürümlerinden 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar mahpus cezası talep edildi.
Diğer şüpheliler hakkında da emsal hatalardan mahpus cezaları öngörülen iddianamede, ayrıyeten, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine dolandırıcılık hatası işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, hukuksal bireylere has güvenlik önlemi uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
ÖRGÜTÜN İKİ NUMARALI İSMİ İLKER GÖNEN CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ / HABER
