Kirayı iki gün geciktirdi, canından oluyordu: Av tüfeğiyle saldırıp, taksilerini ateşe verdiler

Adana’nın Seyhan ilçesi Gazipaşa Mahallesi’nde bulunan bir restoranı anne ve babasıyla birlikte işleten Hatun Umaç (21) 16 Şubat’ta teze nazaran kirayı geciktirmesi nedeniyle çıkan tartışmada restorana gelen iş yeri sahibi İdris İ. ve yeğeni Fırat T.’nin av tüfekli saldırısına uğradı.

Olayda Hatun Umaç ile babası Bülent Umaç (47) ayağından, annesi Yeliz Umaç (47) ise elinden yaralandı.

Hastaneye kaldırılan yaralılardan Umaç çifti, tedavilerinin akabinde taburcu edildi. Hatun Umaç ise ayağından ameliyat edildikten sonra servise alındı.

TAKSİLERİ ATEŞE VERİLDİ

Olaydan iki gün sonra ise kimliği bilinmeyen bir kişi, Hatun Umaç’ın ağabeyi Aras Umaç’ın, restoranın önünde park halindeki taksisini ateşe verdi.

Cep telefonu kamerasıyla kaydedilen olayın akabinde kuşkulu kaçtı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye takımları yangını söndürdü.

Polisin, pompalı tüfekli saldırganlar ile taksiyi ateşe veren şüpheliyi yakalamak için başlattığı çalışma sürüyor.

“HASTANEDEYİM FAKAT DEHŞETTEN UYUYAMIYORUM”

Hastanede tedavisi süren Hatun Umaç restoranı 6 aydır işlettiğini belirterek, iş yeri sahibi İdris İ.’nin kendisini çıkarmak istemesi üzerine hasımlığın başladığını öne sürdü.

Umaç, “İdris İ., kirayı iki gün geciktirdiğim için beni dükkandan çıkarmaya çalıştı. Karakola giderek kendisi hakkında şikayette bulundum. Canıma bir ziyan gelirse bu kişinin sorumlu olacağını söyledim. İki gün sonra adam elinde silahla gelerek hem dükkanıma sıktı hem geldi ayağıma sıktı.” dedi.

Ağabeyinin taksisinin de iş yeri sahibi ve yeğeni tarafından ateş verildiğini sav eden Umaç, “Abimi tuzağa düşürüyorlar, taksi içindeki eşyalarını alıp arabayı yakıyorlar. Ailemizin can güvenliği yok. Hastanedeyim ancak dehşetten uyuyamıyorum. Şikayetçiyim ve davamdan asla vazgeçmeyeceğim.” diye konuştu.

“BAŞIMIN DEVASINA BAKTIM” PAYLAŞIMI

Öte yandan İdris İ., olayın akabinde toplumsal medya hesabından yayınladığı görüntüde şu sözlere ver verdi:

“Herkes ‘Başının devasına bak’ diyor. Ben de gittim, başımın dermanına, istediğim üzere baktım. Olayın iç yüzü budur. Beni tahrik etmişlerdir. Tahrikten ötürü bu olay oldu.”